Ana içeriğe atla

Translate

Önemli Açıklama!

Burada paylaştığım ve paylaşacağım her türdeki eser, tamamıyla ve yalnızca bana aittir. Farklı bir platformda, eserlerimden izinsiz alıntı yapanlara, eserlerimin tamamını veya bir kısmını kopyalayanlara karşı, her türlü hukuki süreci izleyeceğime emin olabilirsiniz.

Yalnızca kaynak gösterilmesi ve izin alınması koşuluyla alıntı yapılabilir.

Üstelik bu platformda; gelişmeyi desteklemeyen hiçbir eleştiri, dikkate alınmamaktadır...

İçimizdeki Şeytana Dönüş

  




   Bir şeytan, nasıl bu kadar güzel olabilir?
 
Bunu ilk defa itiraf ediyorum ama uzun yıllardır iyi bir hayata sahip olacağımı, mutlu olacağımı düşünmüyorum. Bunlara dair umudumu yitirdim ve bunun içindir ki umursamıyorum. Yeni biriyle tanışırken pek çok tereddütlerim oluyor mesela. Bir kadını mutlu edemem. Sevilecek bir adam değilim, hiçbir zaman da öyle birisi olmadım. Çünkü bir kadına verebilecek bir şeyim yok, onunla hayatımı paylaşacak umutlarım yok. Bana huzur veren hayallerim de bir bir uzaklaşıyor doğrusu. 

   Bu sitemime tekrardan değinirim belki ama şimdi başka bir konuda hayıflanacağım. Ömrüm boyunca çoğu kez, kendimi layıkıyla ifade edemediğimden hayıflandım. Bunun sebepleri olarak; kimi zaman sert ve soğuk da denilebilecek mizacımı, kimi zaman diksiyonumdaki kusurları, kimi zaman da düşüncelerimi hızlıca kelimelere aktaramadığımı örnek göstermişimdir. Öyle ki, telefonda konuşmaktan bile hiç hoşlanmam. Şimdi düşünüyorum da, nitekim bir eksiklik olarak gördüğüm bu ifade edemeyişimin, aslında bir erdem olabileceğini fark ettim.

Şöyle ki; kendisini - fikirlerini, bakış açısını vs. - kelimelerle uzun uzun anlatıp çevresindeki insanların takdirini kazanan kişilerin; aslında zihinleri zırvalıklarla dolu veya bahsettiklerinin tersine, özlerinde gayet bencil, egoist ve çıkarcı kimseler olduklarını gördüm. Elbette ki bu niteliğe sahip olup da gayet samimi kişiler de var ve ne yazık ki epey bir azınlık durumundalar. İçimdeki şeytanın bu konudaki fikirleri ise neşemi, bir nebze yerine getirdi diyebilirim. Çünkü o, kendimi iyi ifade edebilsem yüksek ihtimalle bu kötülüğün tarafında yer alacağımı düşünüyor. Nitekim kötülüğe yönelimin, iyiliğe yönelimden daha kolay olduğu bilinir. Neyse ki, hayatta hep zorluklardan yana olmuşumdur. Nicedir böyle bir ihtimalin şüphesini taşıyordum fakat beni neşelendiren kısım bu değil elbette.

Bolca güzel güzel konuşup özünde kötü bir kimse olmaktansa; fikirleri zihninde ve yazılarında saklı, iyiliğin ve doğruluğun yolunda bir kimse olmayı tercih ederim. Gerçi hoş, aslında kendimi kötülüklerden farklı bir metotla uzak tutmaya çalışıp, aynı zamanda gelişimime önem verirken, pek de iyi birisi olmadığım düşünülüyor ama bu da hayatın bir cilvesi olsa gerek.

   Hayat demişken; sahi, bir şeytan nasıl bu kadar güzel olabilir? 

Yorumlar

Posta Kutusu

Ad

E-posta *

Mesaj *