Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Translate

Önemli Açıklama!

Burada paylaştığım ve paylaşacağım her türdeki eser, tamamıyla ve yalnızca bana aittir. Farklı bir platformda, eserlerimden izinsiz alıntı yapanlara, eserlerimin tamamını veya bir kısmını kopyalayanlara karşı, her türlü hukuki süreci izleyeceğime emin olabilirsiniz.

Yalnızca kaynak gösterilmesi ve izin alınması koşuluyla alıntı yapılabilir.

Üstelik bu platformda; gelişmeyi desteklemeyen hiçbir eleştiri, dikkate alınmamaktadır...

NkO - 6 / Bi'sufle?

          Ne Paris'teydim, ne de Floransa'da... Yine de ilk oyunumu yazmak için, sıklıkla uğradığım pastanenin yolunu tutmuştum. Yıllarımı sanata, tiyatroya, sahnelere vermiş bir sanatçıydım sonuçta. Bir oyunu kaleme almak, elbette benim de hakkımdı. Buna benzer düşüncelerle hızla yürürken, umduğum gibi pek az kişi vardı pastanede. Sahibi Ziya Usta, kendimi bildim bileli burayı işletirdi. İçeri girmeden önce, omzumda biriken karları silkeleyip kapıyı açtım. Ziya Usta, her zaman yaptığı gibi okuduğu dergiden - ki bu genelde gazete de olurdu - kafasını kaldırıp içtenlikle gülümsedi. " Ooo, hoş geldin Münir. Buyur, ne arzu edersin? " Buranın özellikle sufle tatlısı enfesti ama bu kez kahvenin yanında muhallebi siparişi verdim. Tatlımı yiyip kahvemi içerken, yeni oyunların tekstlerine çalışmama alışkındı Ziya Usta. Fakat bu kez yanımda getirdiğim bilgisayarımı görünce meraklandı. " Münir, hayırdır evladım? İnternetin şifresini ister misin? " " Yok ustam yok

NkO - 5 / Okuma Hobisi!

    Hırkasını sırtına geçirip fularını da boynuna dolarken, bir an için durdu Sahir. Daha yeni çiseleyen yağmur, pencereye vuruyordu. Vestiyerdeki kahverengi fötr şapkası ve sarı şemsiyesi, kendisine kavuşmak için sabırsızlanıyordu sanki. Çantasını da omzuna geçirdikten sonra yola koyuldu. Rüzgarla birlikte hafifçe yüzüne vuran yağmurun tadını çıkararak şemsiyesini açma gereği duymadı ve kısa bir yürüyüşün ardından kütüphaneye ulaştı. Bir an evvel rafların arasında kitaplara dalma ümidiyle, daha önce okuduğu kitapları teslim etmekte aceleci davrandı. Görevli memura selam verip kendinden emin adımlarla okuma salonlarından birine girdi.  O vakte dek çevresindeki insanlara dikkat etmedi, hoş, genelde de pek dikkat etmezdi gerçi. Bakınca bir de ne görsün? Kimileri telefonla konuşmak için koridora kaçıyor, kimileri de elindeki kitabın fotoğrafını çekmeye uğraşıyordu. Kütüphanede kitaplarla haşır neşir olan sadece kendisiydi sanki. Öyle ki, salon görevlisi bile kulağında kulaklık ile bambaşk

Posta Kutusu

Ad

E-posta *

Mesaj *