Aradan birkaç gün geçmişti ki, Tayfun evime yeniden misafir oldu. Salondaki iki çuval dolusu taso ve futbolcu kartını görünce ağzı açık kaldı ama onu asıl şaşırtan ev arkadaşımdı. "Aa kim bu afacan?" "Canım kedim Muharrem. Geçenlerde kapının önünde denk geldi, çok üşüyordu garibim." "Şuncacık kediye Muharrem mi dedin Allah aşkına?" "Mahmut mu diyem? Klişe olabilirdi o da." Çuvaldaki tasolardan bir avuç aldı. "Stok işini biraz abartmış olabilir misin?" "Ne abartması, daha yakınlarda bir depo tutacağım." "Ee yuh artık!" "Yabancı değilsin Tayfun, sana indirim yaparım. Hem şöyle düşün, geldiğim yıla ulaştığımızda sen otuz beş yaşında falan olursun. Çocuklarına nostalji diye alırsın fena mı?" O sırada Muharrem yine ayağımın yanına gelip başını da biraz yana eğerek bana bakmaya başladı. "Ne yapıyor öyle?" "Valla anlamadım ki gardaşım, iki gündür böyle. Durup durup bakıyor sadece. Yarın v
Hayallerim var benim, gerçekleşmeyeceğini bildiğim ama mutlu eden... 🌹💃🏼