Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Translate

Önemli Açıklama!

Burada paylaştığım ve paylaşacağım her türdeki eser, tamamıyla ve yalnızca bana aittir. Farklı bir platformda, eserlerimden izinsiz alıntı yapanlara, eserlerimin tamamını veya bir kısmını kopyalayanlara karşı, her türlü hukuki süreci izleyeceğime emin olabilirsiniz.

Yalnızca kaynak gösterilmesi ve izin alınması koşuluyla alıntı yapılabilir.

Üstelik bu platformda; gelişmeyi desteklemeyen hiçbir eleştiri, dikkate alınmamaktadır...

No.7 / İki Dirhem Bir Atari

           Canım çıktı... Cidden ama, daha doğrusu canımız çıktı. İpek'in sunduğu fikir öylesine cazipti ki, 2002 senesine adım attığım ilk yerden başlayarak her yeri video ve fotoğraflarla kayıt altına aldık. Alaaddin Tepesi, Zafer Meydanı, Rampalı Çarşı, Aslan amcanın sahaf dükkanı, Kadınlar Pazarı, Aziziye Cami, İhsan Usta'nın turşu dükkanı, mahallemdeki park, gittiğim alışveriş merkezi ve hatta Pamukçu Köyü'nü bile kaydettik. Tüm bu yerlere yeniden gelip kayıt altına almak heyecanlıydı ama İpek'in hep canlı olan o coşkusunu da dahil edersek, onunla şehrin her yerini gezebileceğimi hissettim. Tabii bu iki günlük gezinin finalini köyde yapmamız hataydı. Çünkü her ne kadar o uzun yola alışık olsam da, İpek yorgunluktan uyumak üzereydi. Ee, ikinci günün sabahında, herkes telaşla işe giderken biz coşku içinde kayıt için koşturursak olacağı bu. Koltukta hafifçe bana yaslanıp dışarıyı seyre dalsa da, halen enerjik olduğunu hissediyordum. "Ciddi, ciddi ta buralara mı t

No.6 / Bi'kahve?

      "Nasıl oluyor bu ağa? Hiç kimse fark etmemişti senin telefonunu hani?" "Ne bileyim oğlum, zaten kafam dağınık. Ulan Muharrem, ne sevdan varmış senin de arkadaş? Bir daha görüşecek olsam nasıl açıklayacağım şimdi?" "Dert etme ya, hem belki o da Aslan amca ve ben gibi anlayışla karşılar durumu." "Neyse yürü hadi, Aslan amcaya uğrayalım. Az biraz kitap karıştırayım da kendime gelirim."      Sahafa uğradığımızda içerideki birkaç müşteri gidince, Aslan amca kahvelerimizi söyledi. Muharrem'i de çok sevdi. Muharrem de onu sevmiş olmalı ki, dizinde uyumaya başladı. Kahvesinden bir yudum daha alan Aslan amca "Doktor Hanım belli ki senin derdini bu garibe yüklemiş evlat. Muharrem'in sadece sevgiye ihtiyacı var, sen yeniden gidecek olursan kendi derdinden git." diyerek güldü.   "Dalga geçme Allah aşkına Aslan amcam." "Hem Tayfun doğru söylemiş, bir de ona anlat bakalım hikayeni. Tekrar gidene kadar Muharrem Efendi ben

Posta Kutusu

Ad

E-posta *

Mesaj *