Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aralık, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Translate

Önemli Açıklama!

Burada paylaştığım ve paylaşacağım her türdeki eser, tamamıyla ve yalnızca bana aittir. Farklı bir platformda, eserlerimden izinsiz alıntı yapanlara, eserlerimin tamamını veya bir kısmını kopyalayanlara karşı, her türlü hukuki süreci izleyeceğime emin olabilirsiniz.

Yalnızca kaynak gösterilmesi ve izin alınması koşuluyla alıntı yapılabilir.

Üstelik bu platformda; gelişmeyi desteklemeyen hiçbir eleştiri, dikkate alınmamaktadır...

No.13 / Parktaki Karavan

         Ertesi gün, evde kalan son işleri halletmek için sabahın ilk ışıklarından beri ayaktaydım. Her şeyin plana uygun olduğundan emin olmak istercesine, içeriye son kez göz attım ve anahtarı iç mimar Rasim Bey'e teslim ettim. Parka ulaştığımda saat sekize geliyordu ve sıcacık simitlerden almak için fırına girdim. Ali Osman amca da üç ekmek alıp kasaya doğru yönelmekteydi. "Oo Çağrı oğlum, yoksa geç mi kaldın dükkanı açmak için?" "Aslında tam vaktinde geldim, tabii temizlik için geç kalmış olabilirim." "Bugün Nur ablanın işi var ama Rabia ablan yardıma gelecek. Gel kahvaltı yapalım, sonra hemen yardım etsin sana." "Estağfurullah Ali Osman amca, Rabia ablam ne zaman isterse gelsin. Onlara mesai serbest, kahvaltı için de teşekkür ederim. Bugün dükkanda yapayım, hem İpek de gelir birazdan." İpek'i duyunca daha çok gülümseyip veda etti. Veteriner kliniğine pek uğramayan İpek, benimle birlikte kafede çalışacaktı. Asıl heyecanım bundandı doğ

Çiçeği Uğurlamak

     Mahsun bir çiçeksin şimdi, geceler geçtikçe yaprakların içine kapanır. Gecenin ıssızlığında boynun bükülüyor, yalnızlık değil bunun sebebi, her an ölümü daha fazla hissetmen. Yaşama dair umudun azalsa da, aynı azimle kokunu sunuyorsun sana dokunana. Hazan mevsiminin dinginliğini taşıyan kokun, giderek solan görüntünü dahi heybetli kılıyor. Kesif bir hüzün karışmış kokunda, kendine has ferahlığı alıyorum yine de. İnce, ufacık bedenin, koca çınarları eğecek kadar vakur şimdi. Ağır ağır solan görüntünden hicap duyuyor olsan gerek, odaya girdiğim vakit mahsunluğundan yüreğim küçülüyor. Hafif ve uzun bir tebessüm, ufak ve de bolca okşayış... Yaşadığın ana dair hep diri tuttuğun azmin, çırpınışların, tutkun karşısında yüreğim büyüyor şimdi de. Her gece biraz daha uzaklaşacak olsan da hayattan, bu vakur heybetin giderek yakınlaştırıyor beni sana. Gecelerden birinde, yeniden uykuya daldığın vakit bir daha uyanmayacaksın. Bilesin; o son gecede dahi öperek, hüzünlü kokunu içime çekip öyle u

Posta Kutusu

Ad

E-posta *

Mesaj *