Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Translate

Önemli Açıklama!

Burada paylaştığım ve paylaşacağım her türdeki eser, tamamıyla ve yalnızca bana aittir. Farklı bir platformda, eserlerimden izinsiz alıntı yapanlara, eserlerimin tamamını veya bir kısmını kopyalayanlara karşı, her türlü hukuki süreci izleyeceğime emin olabilirsiniz.

Yalnızca kaynak gösterilmesi ve izin alınması koşuluyla alıntı yapılabilir.

Üstelik bu platformda; gelişmeyi desteklemeyen hiçbir eleştiri, dikkate alınmamaktadır...

4 Ocak...

Yokluğunda ne doğan güneşin neşesi var, ne de parıldayan dolunayın huzuru... Bil istedim... Vakti gelince kavuşana dek, rüyalarda buluşmak dileğimle, tebessümün dolusu huzur içinde uyu Meleğim, Karanfil Sultan... Yalnızlık çığ gibi geliyor üzerime. Bazen ufak bir tebessüm nefes oluyor insana. Bazen de sıcacık bir sarılma. Kimseler bilmiyor içimden neler kopup gittiğini. Kimse duymuyor çığlık çığlık sustuğumu. Sahi, neydi samimiyet? Neydi gerçek sevgi? Neydi mutluluk? Neydi gülümsemek? Kahkahanın sesi nasıldı? Yaşam neydi? Yaşamak ne? Sahiplenilmek ve sahiplenmek nasıl bir duygu? Ben bilmiyorum işte. Bilen var mı gerçek anlamda? Hayat o kadar tuhaf ki... Gelecek için hayaller kurarak yatar bir gece ama sabah uyanır ve her şeyin bittiğini öğrenir. Ölümün soğuk esintisi çarpar yüzüne sert bir tokat gibi.   İşte o zaman zaman durur, insanlar yok olur ve her şey silinir. Artık tek gerçek ölümdür. Önce kabul etmez. Bağırıp haykırır. Böyle bir şey mümkün olamaz der, her ne kadar gerçek ol

Posta Kutusu

Ad

E-posta *

Mesaj *