Affedersiniz, benimle üç dakikanızı paylaşır mısınız? Tabii paylaşmak isterseniz...
Farkındaysanız üç dakikanızı alabilir miyim diye sormadım. Zaman... Ne de eşsiz bir kıymet...
Kendi zamanımı sizlerle paylaşmak isterim, tabii sizler de isterseniz...
Bu kitabı "Neyse ki Okumuyorsunuz" ...
Çünkü o kıymetli vaktinizde;
sözde çok satan olarak raflarda bulunan ama - içi boş - kitapları okumayı,
belki özünde edebiyat dergisi diye sunulan, aslında popüler kültür zırvası olan dergileri fotoğraflamayı,
belki de tüccar zihniyetli, birkaç ahmak editörün pohpohladığı yepyeni kitaplara göz atmayı,
hatta akıl ve bilgiden yoksun videolar seyretmeyi istersiniz...
Bu minik kategoride bulunup kendisini elit veya entelektüel gören insancıklar, sizler bu kitabı
"Neyse ki Okumuyorsunuz" ...
Gelelim siz kaliteli okurlara... Bir kimseyi eleştirmenin, o kişiyi övmekten çok daha faydalı olduğuna inanırım. Güzel iltifatlar sizlere armağan olsun, ben naçizane eleştirilerinizi almak isterim...
Kısa öykü olarak yazmış olduğum, Pamuk Şeker Ağacı'nı hariç tutarsam; Neyse ki Okumuyorsunuz, her biri en fazla üç dakikalık kısa öyküler bütünü olarak ilk kitabım olacaktır. Umarım hem şahsım adına, hem de okurların nezdinde başarılı olur.
İçerisinde bolca toplum eleştirisi barındıran, kara mizahın tadını çıkaran ve absürt komedinin ise tadını kaçıran kısa öyküleriyle, - öykü türündeki - çıraklık eserim; Neyse ki Okumuyorsunuz, Vay Lemi Gencay'dan sizlerle...
Dipnot: Bu ön söz, yenilikçi düzenlemeler sayesinde, gelişmeye açık olacaktır...
Yorumlar
Yorum Gönder