Ana içeriğe atla

Translate

Önemli Açıklama!

Burada paylaştığım ve paylaşacağım her türdeki eser, tamamıyla ve yalnızca bana aittir. Farklı bir platformda, eserlerimden izinsiz alıntı yapanlara, eserlerimin tamamını veya bir kısmını kopyalayanlara karşı, her türlü hukuki süreci izleyeceğime emin olabilirsiniz.

Yalnızca kaynak gösterilmesi ve izin alınması koşuluyla alıntı yapılabilir.

Üstelik bu platformda; gelişmeyi desteklemeyen hiçbir eleştiri, dikkate alınmamaktadır...

NkO - 7 / Sahir Zaman


 




   

   Bahçe kapısını aralayıp içeri girdiğinde, gözü posta kutusuna takıldı Sahir'in. Küçük zarfı merakla incelerken eve girdi. Çantasını ve şemsiyesini vestiyere bırakırken sıra şapkasına gelmişti. Tam dokunduğu sırada mahcubiyetle duraksadı. Vestiyerin tam karşısında asılı duran Turist Ömer tablosuna dönüp, Sadri Usta'ya has selamı verdikten sonra çıkardı şapkasını. Evden çıkarken vermemişti selamı, ondandı bu mahcubiyeti. 

Derken aklına şu zarf geldi ve merakla açtı. İçindeki not kağıdında " Merhaba Sahir, bugün senin son günün. Korkarım ki, yarın sabahı göremeyeceksin. " yazıyordu. Hayda dercesine iç geçirdi ve yeniden tabloya dönerek Sadri Alışık'a baktı.

" Usta ayıp vallahi, bir selamı unuttuk diye... " 

Şakası bir yana, bu kağıt tehdit mektubu değil. Öyle olsa korkarım denir mi ulan adama, diye düşündü. Şükür, tanıyıp da sevmeyeni yoktu Sahir'in. Harbi harbi, haber vermişler son günümü yahu, diye de ekledi düşüncelerine. Hafif bir tebessümle omuzlarını silkerek mutfağa yöneldi ve her akşam yemekten sonra yaptığı gibi; radyosunu dinlerken çayını yudumladı, kitabını okudu ve pencereden dışarıyı seyretmekle meşgul olan çiçekleri okşayıp uyudu. Radyoda son dinlediği şarkıya ithafen, Zeki Müren'e iyi geceler dilemeyi de ihmal etmedi.

Sabah uyandığında ise, şaşkınlık içinde sabah olmuş, sabahı gördüm işte arkadaş. Şimdi bu benim ikinci hayatım falan mı oldu acaba? Gerçi bu çok saçma ama, neyse ne canım, diye düşündü. Kahvaltısını hazırlarken, her akşam güneşin battığı yerden, gözlerin doğuyor gecelerime, diyerek neşeyle mırıldanıyordu.


Yorumlar

Posta Kutusu

Ad

E-posta *

Mesaj *